ARDEŞEN ORTAALAN KÖYÜ

Ortaalan köyü hakkında çok sağlıklı bilgi olmamasına rağmen köyün Osmanlı Döneminde Kurulduğu bilinmektedir.Bu gerçeğin yanısıra özellikle köyün aşağı bölümlerinde Osmanlı döneminde önce Rum ve Ermeni yerleşimcilerin olduğu gerçeğini o dönemden kalma şarap küpü kalıntılarından görüyoruz. Yani köyün ilk sakinleri Rum ve Ermeniler. Fakat Osmanlının Trabzonu fethetmesiyle başlayan süreçte 1600 lü yılların sonlarında ya da 1700 lü yılların ortalarında bu bölge arazisi tımar sistemi çerçevesinde Osmanlı ordusunda yararlılıklar gösteren bir paşaya tahsis edilmiştir. Bu gün bu Osmanlı paşasının soyundan gelenler Sarıalioğlu olarak anılmaktadır.Yine daha sonraları Osmanlı'nın islamlaştırma politikasının bir devamı olarak Türkmen boylarından olan Köröğlular, ulema sınıfı ile islamlaştırma politikasına katkıda bulunmak için sarallar ve dini bir ünvana sahip olan Loloğlu-şeyhoğlular ,Osmanlı yönetim erkinde çok önemli hizmetleri olan kethüdaoğulları ,Kanoğlular, Semizoğulları ve Tanoğulları gibiTürkmen asıllı sülaleler bu köye yerleşti- yerleştirildi ve süreç içinde bu köy bir Türkmen köyü olarak diğer Türkmen sülalelerce de yerleşim yeri haline getirildi.

Köyün eski adının da (ortaköy)Türkçe olması bu köyün bağımsız yerleşim birimi haline gelmesindeki Türkmen etkisini açıkça göstermektedir.Köyün adının kökeni onun coğrafi görünümüdür.Ortaalan köyü coğrafi olarak sur gibi tepelerle çevrili bir düzlüğe benzer.Bundan ötürü önce ortaköy daha sonra ortaalan köyü adını almıştır.

Bu köy Atatürk Cumhuriyetine sahip çıkan Sarıalioğlu Ali Efendi gibi büyük alimi ile de meşhurdur. Ali Efendi yıllarca Süleymaniye, Fatih ve Beyazıt medreselerinde eğitim aldıktan sonra Dersiam( profesör ) ünvanı alarak mezun oldu. Cumhuriyetle birlikte yapılan üniversite reformu çerçevesinde yeni eğitsel süreçte kendini halkını aydınlatmaya ve cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmaya yönlendirdi. Yine bu çerçevede Süleymaniye ve Fatih Medreselerinde yetişmiş Dersiam Kethüdaoğlu Mustafa Efendiyi de unutmamak gerekir.Bu ikilinin yöre halkının aydınlanmasındaki katkıları asla gözardı edilemez. Ardeşen Ortaalan köyü ilçenin eğitim seviyesi en yüksek yerleşim terlerinden biridir.Köyün bu duruma gelmesinde bunların çok büyük emekleri vardır

Köyün gelenek ve görenekleri genel olarak Karadeniz kültürünün etkisi altındadır.Düğünler çoığunlukla yöresel oyunları içeren horon oyunu ile gerçekleşir.Düğünlerde silah atmak yöresel kültüre ait olan ama yavaş yavaş terkedilen özellikler arasındadır.Gelin evden çıkarken gelin tarafı damat tarafından bir miktar para alır ve bunu da çoğunlukla çocuklar yapar.Düğün öncesi kına gecesi düzenlemek köy adetleri arasındadır. Eskiden düğünler çoğunlukla evlerde yapılırken günümüzde daha çok düğün salonlarında yapılmakta ve geleneksel motifler ne yazıkkı gittikçe ortadan kalkmaktadır.

Yöresel çalgı aracı olarak çoğunlukla tulum ve bazen de kemençe çalınmaktadır. Ölüm sonrasında cenaze törenleri genellikle 3 gün sürer ve bu süre içinde cenaze evi taziyeleri kabul eder.Cenaze törenine Bgara adı verilir. Ve cenaze evinin kadınları [[ okkoreshu]] adı verilen ağıtlar yakarlar.

köyde Yaşlılar arasında lazca adı verilen dil kullanılmaktadır.Ama bu dil süreç içinde gittikçe ortadan kalkmaktadır.

Köyde mısır unu ayran ya da süt karışımı ile yapılan [[ centuseri]] denilen bir yemek vardır. Bunun yanısıra lahana ezmesi olarak yapılan [[lu zeri]] ve yine yaklaşık aynı malzemeden yapılan [[ termoni]] dile getirmeye değer yemekler arasındadır.

Yöresel türkü olarak ta [[Kategori: avlaskani cuneli çepri megipinare]] türküsü ile[[ holoti ko goladu rakkanepe dumani]] adlı lazca söylenen türkü meşhurdur.

Köyün kültürel değerlerini özellikle müzik boyutuyla ortaya çıkaran Ayhan ve Engin Alptekin kardeşleri dile getirmek gerekir. Bu ikili Laz müziğini yer yer taverna üslübuyla yer yer de halk müziği formatında tanıtarak Türkiyenin kültürel zenginliklerine çok önemli katkılarda bulunmuşlardır.

Köyün yaşlıları ağaç parçalarından sepetler örebilirler. Bir bileme aracı olarak kullanılan tekerleğe benzeyen taş bileyici aleti olan [[çosta ]] anılmaya değer unsurlardan biridir.

Köyde bazı kişiler atmacacılık adı verilen yerel avcılık uğraşıyla meşguldürler.


Rize iline 58 km, Ardeşen ilçesine 12 km uzaklıktadır.

Köy kapladığı alan açısından Ardeşenin en geniş köylerinden biridir. Köy coğrafi olarak bir yükskçe at nalıyla çevrilmiş bir alanı andırır. Köyün içinde bulunan en önemli akarsu trasa dere adı verilen dere dir.Köyün en tüksek tepesi şke rakkani adı verilen yerdir. Geniş bir yaylası yoktur ama düzlük açısından bağkuçhe ve issina düzlükleri kayda değerdir. Merzeler çoğunlukla mzurgimsuli, mandreohhoro, gori, shemona bölgelerinde bulunur.

Köyde issine mevkiinde Nuri dayı pınarı adı verilen meşhur bir soğuk suyu vardır.


Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007 362
2000 302
1997 297


Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

2004 - CEMİL DEMİR
1999 - NEVZAT SARAL
1994 - NEVZAT SARAL
1989 -
1984 -ALİ ÇOLAK




Cumali Saral
HACI MURTEZA TERYAKİ’nın YAŞAM ÖYKÜSÜ
(Sarıalioğlu,Karaoğlu ve Tiryakioğlu akrabaların atasıdır.)

Yavuz Sultan Selim’in Şehzadelik döneminde,(Trabzon sancak beyliğine 1482 veya 1487 yılında tayin edilmiştir.)Kırımda iken beğendiği ve ilerde kendisine yardımları dokunacaklarına inandığı önemli sahısları karadeniz sahillerine göndermiş ve orda yerleşmelerini sağlamıştı. …

Ayrıca,Kafkasyadan gelme itaatkar ve iyi karakterli bu seçme insanlar Karadeniz sahillerinde yerleşmişler.Bilhassa iranlılarla yapılan savaşlarda (İran Seferleri-Çaldıran Zaferi 23 Ağustos 1514) gösterdikleri başarılardan dolayı Osmanlı Devleti tarafından himaye görmüşler,itibar sahibi olmuşlardı.Dördüncü Sultan Murat (1630 yılları cıvarında) zamanında yaşça olgun çağına gelen
iyi karakterli bu seçme insanlar Karadeniz sahillerinde yerleşmişlerdir.

Nedense teryakı lakabı ile anılan atamız Hacı Murtezanın doğudan gelme karadenizdeki aile çocuklarından olduğu sanılmaktadır. Dolayısyla, büyüklerimizin söylediklerine görede ; Ortaköy’un kurucusu Rahmetli Hacı Murteza Teryaki 1650 yılları civarında Of’tan gelip, köyümüze yerleştikleri ve bu köye geldiği zaman hayatı cenkçiliklerle geçmiş ve Padişahın lutfü ile orta köyü bağiş olarak ele almış bir ihtiyarla karşılaşmış ve ona misafir olmuştu.Teryaki birkaç gün ihtiyarın yanında kaldıktan sonra ihtiyar ona “ bir kızından başka kimsesi olmadığını,kendisini evlat edinmek istediğini” açık açık söyler.Teryaki da bunu Kabul eder.Ve böylece Teryaki bu ailenin , hemde bu köyün biricik erkeği olur.Köyün sahibi olan Teryaki,Arazisinin kısmen yarıya vererek ve kısmende kendisi işleterek çalışırdı.Yanındakı işçilere ve ailesine ekmek pişirmek için bir fırını,Kusurluları(Suçlular)için de bir Zindanı(hapishanesi) vardı.(bunların enkazına kanoğlu Ali efendinin bahçesinde rastlanmaktadır.) İşte Hacı Murteza Teryaki bu aileyi devam ettiren bizim bilinen en yakın dedemiz oluyor.
Bügün seceresi bilinen Tiryakioğlu,Karaoğlu ve Sarıalioğlu hep bu Teryaki neslinden olup, köydeki diğer aileler Teryakilere damat olmuş, evlat olmuş veya onlara iyı hizmetlerinden dolayı köye yerleştirilmiş ailelerdir.
Bugünkü Ortaalan köyünun kurucusudur.(Ölüm tarihi:1720 dir. Mezarı aynı köydedir.) köyün Osmanlı Döneminde Kurulduğu bilinmektedir.
Bu gerçeğin yanısıra özellikle köyün aşağı bölümlerinde ve yakın cıvar yerleşimlerde Osmanlı döneminde önce Rum ve Ermeni yerleşimcilerin olduğu gerçeğini o dönemden kalma şarap küpü kalıntılarından görüyoruz. Ancak köyün isminin Türkçe olmasından da anlşılacağı üzere Osmanlı Devleti tarafından kurulan bir köy olduğu anlaşılmaktadır.Çünkü komşu köylerimizin hepsinin eski bir adı vardır. Osmanlının Trabzonu fethetmesiyle başlayan süreçte 1600 lü yılların sonlarında ya da 1700 lü yılların ortalarında bu bölge arazisi tımar sistemi çerçevesinde Osmanlı ordusunda yararlılıklar gösteren bir paşaya tahsis edilmiştir. Bu gün bu Osmanlı paşasının soyundan gelenler Sarıalioğlu olarak anılmaktadır.Yine daha sonraları Osmanlı'nın islamlaştırma politikasının bir devamı olarak Türkmen boylarından olan Köröğlular, ulema sınıfı ile islamlaştırma politikasına katkıda bulunmak için sarallar ve dini bir ünvana sahip olan Loloğlu-şeyhoğlular ,Osmanlı yönetim erkinde çok önemli hizmetleri olan kethüdaoğulları ,Kanoğlular, Semizoğulları ve Tanoğulları gibiTürkmen asıllı sülaleler bu köye yerleşti- yerleştirildi ve süreç içinde bu köy bir Türkmen köyü olarak diğer Türkmen sülalelerce de yerleşim yeri haline getirildi.

Köyün eski adının da (ortaköy)Türkçe olması bu köyün bağımsız yerleşim birimi haline gelmesindeki Türkmen etkisini açıkça göstermektedir.Köyün adının kökeni onun coğrafi görünümüdür.Ortaalan köyü coğrafi olarak sur gibi tepelerle çevrili bir düzlüğe benzer ve özellikle seçilmiş ve karakolar kurularak karakol görevi yapmıştır.Bundan ötürü önce ortaköy daha sonra ortaalan köyü adını almıştır.

Bu köy Atatürk Cumhuriyetine sahip çıkan Sarıalioğlu Ali Efendi gibi büyük alimi ile de meşhurdur. Ali Efendi yıllarca Süleymaniye, Fatih ve Beyazıt medreselerinde eğitim aldıktan sonra Dersiam( profesör ) ünvanı alarak mezun oldu. Cumhuriyetle birlikte yapılan üniversite reformu çerçevesinde yeni eğitsel süreçte kendini halkını aydınlatmaya ve cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmaya yönlendirdi. Yine bu çerçevede Süleymaniye ve Fatih Medreselerinde yetişmiş Dersiam Kethüdaoğlu Mustafa Efendiyi de unutmamak gerekir.Bu ikilinin yöre halkının aydınlanmasındaki katkıları asla gözardı edilemez. Ardeşen Ortaalan köyü ilçenin eğitim seviyesi en yüksek yerleşim yerlerinden biridir.Köyün bu duruma gelmesinde bunların çok büyük emekleri vardır.

İşte Sarıalioğlu,Karaoğlu ve Tiryakioğlu Akrabaların Atası ve Köyümüzün Kurucus Rahmetli Hacı Murteza Teryaki’dir

Kaynak:Kendisini Rahmetle andığımız, Değerli Büyüğümüz Emekli Öğretmen Mesut Karaoğlu tarafından 20/02/1965 tarihinde soyumuzun güçlendirilmesi için hazırlanan yazılarından derlenmiştir.
Derleyen: Cumali Saral